Allah şifa versin öncelikle..
Antibiyotik kullanmak sorunun sadece bir kısmını çözer..
Elma sirkesi ve tuz karışmı ılık suyla ağzı gargara yapmak, ve aynı karışımdan buruna damlatmak iyi gelecektir..
Ayrıca salatalarda ve yemeklerde elma sirkesi kullanmak iltihabi bütün hastalıklara iyi geliyor..
İş başvurusu yaparken cv'nize 2006 yılında times dergisi tarafından yılın kişisi seçildiğinizi yazın. Bu diğer başvurular arasında dikkat çekecektir. Times dergisinin 2006 yılında dünyadaki herkesi yılın kişisi seçtiğini her patron bilmez (bkz:bgv)
Ayni zamanda Edward Said'in yazdigi kitapla sosyal bilimlerin yonunu degistiren soylem.
- oda değil sanki ahır. ( şimdilerde ; umarım evinde de ahır düzeni yoktur .)
- allah sana da senin gibisini versin.
- yaaa baba evinde cozz'layan tava kendi evinde cızz'lıyor dimi?
-seni sana emanet ediyorum.
-yalan söyleme bana. Ben senin gözlerinin içine bakınca anlıyorum.
-kuşlar söyledi bana .
- allah sana da senin gibisini versin.
- yaaa baba evinde cozz'layan tava kendi evinde cızz'lıyor dimi?
-seni sana emanet ediyorum.
-yalan söyleme bana. Ben senin gözlerinin içine bakınca anlıyorum.
-kuşlar söyledi bana .
mültefit / ملتفت
İltifat edici, teveccüh edip yüz gösteren, hoş davranan.
“Selam verdim rüşvet değildir diye almadılar.
Hüküm gösterdim faydasızdır diye mültefit olmadılar.”
Fuzûlî, Şikâyetnâme
İltifat edici, teveccüh edip yüz gösteren, hoş davranan.
“Selam verdim rüşvet değildir diye almadılar.
Hüküm gösterdim faydasızdır diye mültefit olmadılar.”
Fuzûlî, Şikâyetnâme
(bkz:overrated)
ölüm ölüm dediğin nedir ki be gülüm ben senin için yaşmayı göze almışım
Yabanciyla is yaptığında çıkan sorunları herkes duymaz, iyi kötü bir şekilde hallolur veya hallolmaz zamanla unutulur sineye çekilir. akrabayla iş yaptığında tüm gözler açıktır ,evdekiler tüm sülale olaylardan haberdardır ,zaman yıllar geçse bile olumsuzluklar hep tekrar edile edile sineye çekilme yerine öfke ve kin hep yerinde kalır , üzgünüm unutulmaz.
Genellikle altına gömlek veya bluz giyilen örgü kazak.
Türkiyemizin başkenti olan şehridir.
Ressamlık, oymacılık, heykelcilik, mimarlık vb. sanatlar, plastik sanatlar.
telefon satışlarında taksit uygulamasının kaldırıldığı zamanlarda telefon kılıfını telefon fiyatıyla satıp yanında telefonu hediye eden telefoncu kadar orjinal olan fikirdir. poşete gelene kadar çözülmemiş daha büyük problemler var anlayana.
Cevabı "Olsa, iyi olurdu" olan soru.
Samimiyet mesafeIere bağIı oIsaydı, güneşe en yakın zirveIer buz tutmazdı.
eğer dönem itibariyle ismini "klasik" olarak alan müzikten bahsedeceksek, tam bir maniyerizm örneğidir ki bence olması gereken de budur. modernizmin en sevmediğim yanı "eski çöp oldu artık, s***r et eskiyi" kafasıdır ki ilginç bir şekilde türk insanın da kafası bu yönde çalışır. bence modernizme yatkın bir kafamız var. yoksa "ufff artık kaset çıktı ya, at şu pikapı" demezdi atalarımız.
neyse konuya dönelim. ne dedik? maniyerizm. ne bu? geçmiş üslubu mümkün olduğunda korumaya çalışarak ucundan kıyısından yenilikler yapmak. mesela el greco amcamızın resimleri bu türün güzel örneklerinden birisidir. ne rönesans resmidir onunkiler ne de barok. böyle arada kalmış bir şeydir.
işte klasik müzik de benim gözümde böyledir. klasik müzik tam anlamıyla barok değildir. ama insanlar hala barok dönemden kopamamıştır ki barok dönemin esas bitişini çoğu kişi isveç kralı iii. gustav'ın operada uğradığı suikastle bitirirler. yani esasında barok dediğimiz olayan 19. yüzyıl başlarına kadar bir şekilde kendini yaşatmış bir akım.
barok dönemin 19. yüzyıl başlarında bitmesi ise artık monarşilerin yavaş yavaş güç kaybetmeye başlaması sebebiyledir. haliyle halk ve soylular arasındaki ayrım da azalmış ve artık avam tabaka da sanatla ilgilenmeye başlamıştır. haliyle artık sanat sanat için değil de daha çok duyguları yansıtmak için yapılan bir uğraş haline gelmiş.
işte klasik müzik de hem barok dönemin sanat yüce bir amaç içindir anlayışını hem de romantik dönemin öznelliğini içinde barındıran bir dönemdir bana göre. mozart ve salileri'nin müziklerine bakarsanız ikisinin de müziklerini bu zihniyette yaptıklarını görürsünüz.
bir de salieri ve mozart düşman değildirler bilinenin aksine. aynı şehirde yaşamalarına rağmen (viyana) birbirlerini çok az görmüşlerdir hatta.
neyse konuya dönelim. ne dedik? maniyerizm. ne bu? geçmiş üslubu mümkün olduğunda korumaya çalışarak ucundan kıyısından yenilikler yapmak. mesela el greco amcamızın resimleri bu türün güzel örneklerinden birisidir. ne rönesans resmidir onunkiler ne de barok. böyle arada kalmış bir şeydir.
işte klasik müzik de benim gözümde böyledir. klasik müzik tam anlamıyla barok değildir. ama insanlar hala barok dönemden kopamamıştır ki barok dönemin esas bitişini çoğu kişi isveç kralı iii. gustav'ın operada uğradığı suikastle bitirirler. yani esasında barok dediğimiz olayan 19. yüzyıl başlarına kadar bir şekilde kendini yaşatmış bir akım.
barok dönemin 19. yüzyıl başlarında bitmesi ise artık monarşilerin yavaş yavaş güç kaybetmeye başlaması sebebiyledir. haliyle halk ve soylular arasındaki ayrım da azalmış ve artık avam tabaka da sanatla ilgilenmeye başlamıştır. haliyle artık sanat sanat için değil de daha çok duyguları yansıtmak için yapılan bir uğraş haline gelmiş.
işte klasik müzik de hem barok dönemin sanat yüce bir amaç içindir anlayışını hem de romantik dönemin öznelliğini içinde barındıran bir dönemdir bana göre. mozart ve salileri'nin müziklerine bakarsanız ikisinin de müziklerini bu zihniyette yaptıklarını görürsünüz.
bir de salieri ve mozart düşman değildirler bilinenin aksine. aynı şehirde yaşamalarına rağmen (viyana) birbirlerini çok az görmüşlerdir hatta.
yunan bereket tanrısı.
Sıkıntı, bezginlik, usanç, acı gibi duyguları bildirir
Sınıfımıztaki bir erkek arkadaşımız testislerindeki bir simetri bozukluğundan dolayı ameliyat olmuştu. Sınıf ahalisi de çocukla kesin kısırdır diye dalga geçmişti. Adı bir aralar kısırdı.
Bu eylem gerçekleşmez inşallah diye dua ediyorum. Aksi taktirde Ortam kan gölüne döner alim allah...
Melodiyi tempolu bir şekilde arka fon yapıp söylendiginde oyun havası, ağır fonda ağıt, yavaş yavaş ve melodisiz şaşırma tepkisi, ultra yavaş artı küçük Emrah bakışı on üzülme, acıma, Allahın doğululara verdiği bir nimettir efenim 😁..
Bazı kuşların tepelerinde bulunan uzunca tüy.
Bitlenen kişi mutlaka kaşınır.sucu bitte aramak lazım.
Üstüne vazife olmayan durumlarda, siz deyin 3 ben diyeyim 5. Sırada bile olmasa da konunun hiç olmadık yerinde olmayacak şekilde konuşan ama boş konuşan kişileri anlatan vecizedir.
(bkz:Tartışmayı bitiren sözler)
(bkz:Tartışmayı bitiren sözler)
Kendilerinin bile zoraki güldüğü, yapmacık geldiğini düşündüğüm komedi tadındaki ama komedi olmayan yani güldürmeyen şov programıdır. Şov kısmı doğru da “güldür-me” kısmına ağzımı yoramayacağım. Popüler ürün şov programı deyip geçelim!
Trikolarda dokumanın giderek eskimesi ve bağlarının giderek genişlemesi sonucu esnemesi, sünmesi. Var bi tane böyle bi kazağım. Dedim ki "biraz dökümlü dursun, rahat olsun" internetten ısmarladım bi tane. Normalde L giyerim ama bu defa XL istedim. Kargo geldiğinde denedim, harika oldu. Gayet de oturdu. Ancak gel gör ki yer çekimine meydan okuyamıyordu kazak. Esnedi, esnedi, esnedi.. Oldu mu XXXL? Kolunu çekiyorum, beli düşüyor, omzumu düzeltiyorum boğazım açılıyor.. Geldiği gün farketmemiştim kazaktaki sınırsız genişleme kapasitesini. Sabah giyiyorum, 2 saat sonra tunik oluveriyor. Yıkanınca normale dönüyor ama adamlar düşünmüş bunu. Tekrar giyilene, giyene eziyet olana kadar normal ebatlarını koruyor. Bir gün boyunca giyip, ebatları maksimum boyutlara geldiğinde terziye götürüp, malzemesinden 3 kazak çıkartmayı planlıyorum sözlük.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?